Patlamış ışık
Bir umutla yaşıyoruz aslında ve iyi bir yaşamın insana vaad edebileceği şey, onun yaşama karşı borçlu kalmaması veya borçlu olmaması durumu. İkna olabilmenin bir parçası olan hayat, aslında bize yaşattığından daha fazlasını almak istiyor olabilir. Bizler böyle bir duygunun bireysel temsilcileri olarak, tam olarak neresindeyiz bilemeyiz. Kimisinin bir gülüşü kimisinin bir hüznü yeter aslında. Anlayabilmenin kısa ve kolay yolu var. Empatik duyguların düşünceleri içerisinde yer almak. Bunun kaç saniye süreceğinin hiç birimizin hiç bir fikri yok. Fakat bu söz konusu acı olduğunda veya acılar olduğunda, ya kaçarız ya da kaçmak isteriz. Onunla birlikte bir saniye bile olmak istemeyiz. Çünkü bize empati yapmak daha da acı gelecektir. Kaçmaya devam ettikçe artacak, gülmeye devam ettikçe katlanacak. Belki de bu bizi benliğimizden uzak tutan davranışın içsel bir doğuşu, devamlılığı ise kitlesel dönüşümüdür.
Neredeyiz tam olarak aydınlatsın biri. Işığı yakan mı yer belirleyecek, ışığı söndüren mi yerini unutacak. Muamma bilinmez fakat gerçek şudur ki; zaman durdurulamaz bir varlık ve biz uyurken bile geçer. Bir başkası olmayı beceremesek bile rüyalarımız ve hayallerimiz duygularımızın bir parçası ve aynı zamanda onun gerçek bir ışığı. Konumlandırılamaz bir gerçeğin gölgesiyle yaşarken, nerede olduğumuzun ışıklarını gün aşırı birileri yakıyor ve birileri söndürüyor. Tam da olmak istediğimiz yerde, fakat orada değilken…
Bilinmezlik ötesi bir yer. İsimsiz sokak bir misali, şuurunu kaybetmiş bir gencin yakışmadığı sokaklar ve kaybolunması gerekilen şu anılar. İşte orada; sulhun ve imkansızlığın kapısı aralanır. İnce bir gölgenin güneşle sona ermesi, açılan aralıktan soğuğun sızması. Muamma? kim ısıtıyorsa ellerini bir yerde, orada binleri üşütüyordur.
Patlamış renkler, patlamış ışık. Sağduyusu bozulmuş mutluluk. Sorgusunda sualler, yanlış cümlelerle donatılmış ve önceden planlanmış cevaplar; güzelliğimize değer verdiğimiz kadar gerçek, gerçekten de öte bir mutluluk. Bir düğme için değer mi be ışık, uzanabilse yüreğimiz; gözlerimiz yakacak mı dünyayı? İnanılır gibi değil nasıl bu kadar emin olabilir ve aynı zamanda karamsar olmayı başarabiliriz. Ve büyük bir güçlülükle karamsarlığımıza dayanabilir, ışığı yakabiliriz.
Güneşe güvenirken başka şehirleri düşünmezken ve orada olmak istercesine bir gün gidebilmeyi hayal ettiğimiz şu koca şehirleri aydınlatan ışıklar. Bazen bir otobüsün camında, bazen bir yol asfaltında, bazen bir perdenin arkasında, bazen bir bir balkonda, bazen de en yüksekte ve tepede. Bizi ulaştırabileceği her yere misafiriz aslında ama orada değiliz. Orada olmadık hiç, farkında değiliz, patlamış ışık.
Gözümüzü alan ışıkların, fazlaca aydınlatılmış odaların, gereksiz yanan lambaların gölgesinde yaşamayı istemezdi kimse. Fark etmiş olsaydı, uykusunun ne kadar değerli olduğunu bildirirdi zaman. Bir şekilde anlardı boşlukları kavrayarak yola çıkardı. Acısı ve mutluluğu var olanların lambasıdır ışık; zamanla söner zamanla yanar. Senin gitme ihtimalin, onun sönmesi kadar gerçek. Kim bilir belki de hiç gelmeyeceksin ve birileri gelecek yerine o hep yanacak. Boşlukları yakacak…
Her nerede olursan ol bir gün onun yansıması olmaktan kendini alı koyamayacağın bir gerçekle yüzleştiğin an; aydınlatmanın bir parçası olacaksın. Işık gözlerini aldığında uykunun ne kadar tatlı olduğunu, gözlerini kapattığında ne kadar sancılı olduğunu hissettirebilecek. Aydınlatmanın sağladığı farkındalık. aslında ona ne kadar yakın ve ona ne kadar uzak olduğumuzla ilişkili. Bir koridorda onunla tanışmanın verdiği heyecan, asla fark edilmeyecek kadar küçük. Empati dedik yani hani; bir şeyleri görebiliyorsak ellerimiz, düğmeler ve ışık. Aslında her şey uzaktan komuta edilebilen bir sistemken, biz sadece görmeyi ve anlamayı hedefliyor olacağız. Onu yansıtan en iyi şeyin elektrik ve ışığın olduğu zamanlarda, biz farkında olmadan bunun karanlığında yanıyor olacağız. Çünkü senden önce düğmeye bastılarsa, zaman var demektir. Fakat bir gün ışık yanacak ve aynı zamanda patlayacak.
Dekoratif led aydınlatmalar ile iç mekanınızın farkındalıklarını artırın. Bazplan’da sizi en iyiler aydınlatsın…